MEDENİYETLER ŞEHRİNİN ÇOCUKLARI BATIYI FETİHTE…
Atatürk İ.Ö.O. öğrencileri Ankara, Çanakkale, Bursa, Konya ve Nevşehir illerini fethetmek üzere 24 Mayıs 2012 tarihinde Harran’dan yola çıktı.
Mogan Gölü’nde Keyifli Bir Kahvaltı Sabahın erken saatlerinde Ankara Gölbaşında gözlerini açan öğrenciler Mogan Gölü kenarında gezinin ilk kahvaltısını yaptılar.
Harran dışında ilk defa yapılan kahvaltı heyecanını yaşayan öğrenciler manzaranın da keyfini çıkardı.
25 Mayıs sabahı özlem dolu minik yürekler Ata’nın huzurundaydı. Anıtkabir’i heyecanla gezen öğrenciler Atatürk’ün kullandığı araçları meraklı gözlerle incelediler.
Mustafa Kemal’in savaş enkazını Türkiye haline getirme sürecinde giydiği kıyafetleri gören öğrenciler Ata’yı gözlerinde daha net canlandırmaktan kendilerini alamadılar. Bayrağın ve vatanın değerini bir kez daha anladılar. Atatürk’ün liderlik özelliğinin tüm dünya tarafından kabul edildiğini ona gönderilmiş hediyeleri incelerken fark ettiler.
Müzeyi gezen öğrenciler Atatürk’ün bu vatan için yaptığı mücadeleye bire bir şahit oldular.
Ve ‘HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.’ diyerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gittiler. Mecliste bizi temsil eden Şanlıurfa milletvekili Mahmut KAÇAR ile görüşme fırsatı yakalayan öğrenciler merak ettikleri soruları milletvekilimize yönelterek aldıkları cevaplarla meraklarını giderdiler. Okulları ve Harran ile ilgili sıkıntılarını ve isteklerini belirten öğrenciler kısa zamanda çözüm umarak milletvekilimizin yanından ayrıldılar.
ÜLKEMİZLE İLGİLİ ÖNEMLİ KARARLARIN ALINDIĞI TBMM’NDEYİZ.
ZAMANIN TANIĞI HARRAN’DAN TARİHİN TANIĞI ÇANAKKALE’YE…
İlk defa mavi sularda yolculuk yapan öğrenciler karşı kıyıdaki tarihin ruhunu hissetmeye başladılar. Rehberimizi aramıza aldıktan sonra tarihin derin sularında yolculuğa başladık. Ortamın büyüleyici atmosferi karşısında, ZAMAN Çanakkale Savaşı’nda durmuşçasına , aynı acıyı hissettik.
DENİZLE BULUŞAN ÖĞRENCİLERİN MUTLULUĞU ….
MEÇHUL ASKER
Çanakkale Savaşı sırasında bir anzak askeri kestiği kafayı ülkesine götürür, daha sonra da pişman olur ve bu kafatasının olması gerektiği yere gönderilmesini ister. Torunlarına vasiyet eder. Kafatası 2003 yılında torunları tarafından Çanakkale’ye ulaştırılır ve Meçhul Asker olarak anıtı yapılır.
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ABİDESİNDE CESEDİ OLAN TEK ŞEHİTTİR.
Dünyada eşine az rastlanılan bir kahramanlık destanının yazıldığı, milli mücadele ruhunun alevlendiği Gelibolu Yarımadasında 57. Alay Şehitliği, Büyük Anafartalar Şehitliği, Sargıyeri Şehitliği, Soğanlıdere Şehitliği, Şahindere Şehitliği, Yahya çavuş Anıtı, Son Ok Anıtı, Çanakkale Çimenlik Kalesi, Türk Siperleri ve Nusrat Mayın Gemisi Maketini gezerken o amansız günlerin acısını ve şiddetini yüreklerimizde hissettik.
57. ALAY ŞEHİTLİĞİ ATATÜRK’ÜN GÖZETLEME YERİ
Hepsinden o kadar etkilendik ki bu toprakların vatan olması uğruna canlarını feda etmiş tüm şehitlerimize dualar ederek Çanakkale Şehitler Abidesi’nden ayrıldık.
İLK OSMANLI BAŞKENTİ BURSA
Bursa’da turumuza Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Bey ve Osman Bey’in oğlu Orhan Bey’in türbelerini ziyaretle başladık. Tarihte önemli başarılar elde eden bu insanları ziyaret etmek kitaptaki bilgileri tam anlamıyla hafızamıza yerleştirmişti. Tüm ülkelerin merkezlerinin uzaklıklarının yer aldığı levhalar bulunmaktadır.
Bursa da ikinci durağımız 1399 yılında Yıldırım Bayezıd tarafından Ali NECCAR’ a yaptırılan ULUCAMİ...
Ulucami 20 kubbe, iki büyük minareden oluşan beyaz renkli heybetli bir camidir. Harran’daki camilerden o kadar farklı ki öğrenciler caminin içindeki şadırvana, minberin kenarını süsleyen güneş sistemine, duvardaki yazılara hayranlıkla baktılar.
Ya olduğun gibi görün Ya da göründüğün gibi ol.
MEVLANA Gezimizin son günü 28 Mayıs sabahı Konya Mevlana’daydık. Konya Mevlana Asitanesini gezdik. Mevlana Celaleddin Rumi 1231 yılında vefat etmiş ve vasiyetine uyularak sağlığında sık sık gezintiye geldiği sur önündeki ‘ Gül Bahçesi’ ne gömülmüştür. Mütevazi bir kabir olmasının yanında muazzam bir yapı olduğunu hep birlikte gördük.
Hz. Mevlana ölümünün ardından ağlamayın diye vasiyet etmiş. Onun için ölmek sevdiğine yani Allah’a kavuşmaktı. Bizlerde Hz. Mevlana’ya dualar ederek oradan ayrıldık ve Mevlana Müzesi’ne gittik. Dış kapıları, derviş hücreleri, meydan-ı şerif odası, çelebi dairesi, kütüphanesi, misafirhanesi, semahanesi, tilavet odası, şeb’i arus havuzu, şadırvanı ve avluları ile muazzam bir yapıydı. Bu yapıyı gezme fırsatı bulan öğrenciler ileride meslek sahibi olduklarında buraları tekrar ziyarete geleceklerini, ailelerinin de buraları görmelerini istediklerini söylediler.
NEVŞEHİR
Harran ovasının uçsuz bucaksız düzlüklerinden sonra derinliği 80 m olan Ihlara Vadisi’nin kenarındaydık. O kadar yüksekti ki aşağıya bakarken başımız dönüyordu.
Şimdi de Derinkuyu Yeraltı Şehri’ndeyiz. 8 katlı harika bir yapı içinde dolaşıyoruz.
Bu yer altı şehrinde bir sürü oda var. Diğer yer altı şehirlerinden farklı olarak misyonerler okulu, günah çıkarma yeri ve vaftiz havuzu bulunan bu yeraltı şehri bizi o kadar büyüledi ki tüm odalarını ilgiyle gezdik.
DOĞA VE TARİHİN BÜTÜNLEŞTİĞİ KAPADOKYA…
Coğrafi olaylar peribacalarını oluştururken tarihi süreçte insanlar da bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş ve binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşımışlar. Paralarımızın üzerinde bulunan peribacalarının yanında olmak mükemmel bir duyguydu. Avanos seramik atölyelerinin bulunduğu toprağın şekillendirilip, pişirilerek çeşitli süs eşyalarına dönüştüğü şirin bir ilçedir.
Avanos’ta Hititlerden beri çanak- çömlek yapılıyormuş. Kızılırmak’ın eski yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenip, yoğrularak çamur haline getiriliyormuş. Çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgah üzerindeki çamurun maharetle şekillendirilmesiyle istenilen çanak yapılmış oluyor.
ORAYA KADAR GİTMİŞKEN DENEMEMEK OLMAZDI ...
KIZILIRMAK’IN HARİKA MANZARASINDA SALLANAN KÖPRÜDEYİZ.
5 günlük harika gezimiz Harran sınırlarına girmemizle son buldu.
HABER FOTO TUBA SARIKAYA
