25 Kasım 2022 tarihinde Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne normal doğum başvuran Berfin Yıldız ve eşi Ahmet Yıldız iddiaya göre; doktorlar tarafından "bebeğin fazla sıvı kaybettiğini" belirtmesi üzerine erken doğum önerisini dinledi. İddiaya göre; aile doğumun riskli olabileceğini belirterek sezaryen talep etti, ancak doktorlar bu talebi reddetti ve normal doğumda ısrar etti. İddiaya göre; 26 Kasım 2022 tarihinde doğum sırasında bebeğin kordonu boynuna dolandı ve bebek oksijensiz kaldı. Bebek doğar doğmaz yenidoğan yoğun bakımına alındı.
KAYITLAR EKSİK SUNULDU!
Doğum sonrası sürecin doktor eksikliğinden kaynaklı ebeler tarafından yönetildiğini savunan aile, bebeğin kalp atışlarının düzenli olmasına rağmen, doğum sırasında ultrason veya NST cihazının kullanılmadığını, bebeğin durumu hakkında bilgilendirilme yapılmayarak, yaşanan komplikasyonların gizlendiğini belirtti.
Bebeğin bir ay boyunca yoğun bakımda kaldığını ve sonrasında epilepsi tanısı konularak, engelli bırakıldığını öne süren aile, başka bir hastane tarafından düzenlenen raporda, bebeğin durumunun doğum kaynaklı olduğunun raporlandığını kaydetti.
Bebeğin ailesi, hem adalet arayışı hem de kamuoyu desteğinde bulundu. Baba Ahmet Yıldız'ın iddiasına göre; açtığı dava sürecinde bir takım hukuki sorunlar da yaşanırken, bilirkişi raporları gecikti, hastane kayıtları eksik sunuldu.
Yine iddiaya göre; raporda "kusur yok" denilmesine rağmen, NST takipsizliği ve sezaryen reddi gibi açık ihmaller göz ardı edildi. Sürekli ertelenen duruşmalar nedeniyle de ailenin mağduriyeti katlandı. Sağlık Bakanlığı'nın da davayı uzatmaya dönük yöntemlere başvurduğu öne sürülürken, tanıkların ifadelerinin gecikmesi de davayı olumsuz şekilde etkiledi.
'SESİMİZE KULAK VERİN'
"Artık Sabrımız Tükendi" diyen aile, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Sağlık Bakanlığı'na defalarca başvurdu. Ancak hiçbir kurumdan somut bir adım görmedi.
Kamuoyuna seslenen baba Yıldız, "Lütfen bu haksızlığı duyurun! Bir çocuğun hayatı söz konusu. 3 yıldır adalet bekleyen bir aile olarak, artık sessiz kalmak istemiyoruz. Oğlumuzun yaşadığı bu haksızlığın duyulmasını ve benzer vakaların önlenmesini istiyoruz. Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların bu ihmali araştırmasını ve sorumluların yargılanmasını talep ediyoruz. Hiçbir aile bizim yaşadığımız bu acıyı yaşamasın. Lütfen sesimize kulak verin" dedi.